Vücuttaki toksinleri ortadan kaldırmak,
Vücudu arındırmak,
Sağlığı korumak için gerçekleşen metabolik bir olaydır.
Detoksifikasyon olayı ise; idrar, dışkı ve ter bezi yoluyla bedenin kimyasal maddeleri ve metabolitlerini attığı süreçdir.
Asıl detoksifikasyon organlarımız; karaciğer ve böbreklerimizdir. Fakat deri (ter yoluyla) ve akciğerler (solunum/CO2'yi dışarı atma yoluyla) de detoksifikasyon organları olarak kabul edilir. Bağırsaklar ve idrar yolu ise atıkların atıldığı organların uzantılarıdır. Özetle, vücudumuz kendi detoks mekanizmasını oluşturmuştur.
48 saat-10 gün arasında kontrollü yapılan limonlu detoks diyeti, karaciğer temizleme diyeti, sebze suyu diyetleri gibi detoks diyetlerinde;
Detoks sadece zayıflamak için mi yapılır?
Özellikle sosyal medyanın etkisinin arttığı bu dönem de detoks da popüler bir kavram haline geldi. Detoks diyetleri, glutensiz diyet, ketojenik diyet ve aralıklı açlık diyetleri zayıflama amacıyla kullanılan popüler diyetlerden bazılarıdır. Ancak ağırlık kaybı ve ağırlığın korunması için bu popüler diyetlerin yapılmasının gerekliliği tartışma konusudur. Detoks diyetler ulaşılabilirliği kolay ve yapılması için teşvik edici gösterilse de detoksun, uzun süreli ve kontrolsüz yapıldığında sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin olabileceği de vurgulanmaktadır.
Kimler detoks yapabilir, kimler yapmamalıdır?
Detoks diyetlerinin başlıca sağlık riskleri, yoğun enerji kısıtlaması ve beslenme yetersizliği ile ilgilidir. Yoğun enerji kısıtlaması özellikle;
Ayrıca yoğun sebze ve meyve içeriğiyle hazırlanan detoks sularının böbreklerde elektrolit yükünün artışıyla akut veya kronik böbrek rahatsızlıklarına neden olduğunu gösteren vaka olguları bulunmaktadır.
Klinik olarak değerlendirilen verilerle, kısa ve uzun vadede potansiyel risklerinin olduğu gösterilmektedir. Bu nedenle detoksun uzmana başvurmadan yapılması önerilmemektedir.