El aman dedirten geçit vermez Rahva...

Bitlis’in dört bir yanı tarih kokar.

 

Kesme taştan yapılmış köprüleri, kervansarayları ve camileri ile ünlüdür.

 

Bitlis, devasa bir avuç içini andıran kırık bir coğrafyada yer alır.

 

Ortasından Bitlis çayı geçer ve şehri ikiye böler, bu yüzden iki yakalıdır Bitlis.

 

Bitlis’in Vangölü kıyısındaki üç ilçesinden biridir Tatvan.

 

Bitlis’ten doğuya doğru hareket ettiğinizde, 20 dakika sonra göl kıyısında inci gerdanlık gibi duran ve güzelliği ile göz kamaştıran Tatvan’a yaklaşmışsınız demektir, solunuzda tüm ihtişamıyla Nemrut Dağı ve krater gölü karşılar sizi.

 

 

Düz giderseniz Ahlat ve Adilcevaz’a, sağa dönerseniz Tatvan’a ulaşırsınız.

 

Tatvan bir başka güzeldir, Ege ya da Akdeniz şehirlerinden bir parçadır adeta.

 

Sağa döner dönmez kış aylarında insanı boğan tipi ve boranıyla meşhur Rahva geçidinde yol alırsınız.

 

Yaz mevsiminde iseniz efil efil esen serin rüzgarında ferahlarsınız.

 

Kış mevsimindeyseniz vay halinize.

 

Geçit vermez Rahva’nın sert tipisi yolu anlık kapatır, araçlar yürümez olur, yaya iseniz hiç abartmıyorum boğulursunuz.

 

Rahva geçidinde o yüzden bir kervansaray vardır.

 

Adı da ‘El Aman’ kervansarayıdır.

 

Aman dilermiş gelip geçenler.

 

Eski zamanlarda kış mevsiminde kervancılar buraya sığınarak ölümden ve donmaktan kurtulmayı başarmışlar.

 

Bu yüzden hayatidir.

 

Önceki gün sönmüş bir volkan olan Nemrut Dağının Doğu yamacında bulunan Çekmece köyü yakınlarında düşen helikopterimizde 11 askerimiz şehit düştü.

 

Çekmece köyü Rahva’nın anaforundaki bir bölge.

 

Yaz kış esintisi ile meşhurdur.

 

Hele de kazanın meydana geldiği o gün, kar yağışı ve sisin ardından kulakları sağır eden rüzgarını da göz önünde bulundurursak, helikopterin yanal bir rüzgarda alabora olması işten bile değildir.

 

Havacılıkta bu gibi durumlarda rüzgarın aksi yönünde yatış vererek inmesi tavsiye edilir, ancak ani rüzgar patlamalarında bu pek de mümkün değildir.

 

Kaza fotoğraflarında helikopterin savrulduğu ve ters döndüğü görülüyor.

 

Rahva’nın hırçın rüzgarı acımasızdır.

 

O bölgede hem yaz hem de kış aylarında araç kullanan biri olarak çok iyi biliyorum kara araçlarının dahi aerodinamiğini bozmaktadır.

 

Aracı denizde fırtınaya tutulmuş sandal gibi bir o yana bir bu yana sallar durur.

 

Dedim ya, Rahva’nın anaforu yutar her şeyi.

 

Eğer ki, uzun bacaklı emperyalist adam Sam Amca’nın piçleri bir kumpas kurmadıysa şehitlerimiz Rahva’nın zalım rüzgarının kurbanı olmuş gibi görünüyor.

 

Ruhunuz şad olsun.

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.