Erzurum Post-ER-KAL Grup’un dev yatırımı modern altyapısı ve çevre dostu üretim sistemiyle Erzurum’da hizmet verecek. Metal ürünleri ve çelik kapı imalatı yapılan tesiste geniş bir yelpazede üretim yapılacak. Açılışta konuşan ER-KAL GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ergüney yatırımın sadece Erzurum’a değil, tüm Doğu Anadolu’ya ekonomik olarak büyük katkı sağlayacağını ifade etti.
Ergüney, önümüzdeki yıllarda kapasitenin daha da artırılarak yeni istihdam alanlarının açılacağını müjdeledi. Açılışa Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırın, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Serhat Akyüz, Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, Aşkale Belediye Başkanı Şenol Polat, Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, AK Parti Erzurum Milletvekili Abdurrahim Fırat, AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, Erzurum Ticaret Odası Başkanı Saim Özakalın, Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı Ethem Tanrıver, 1.Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Urkuç, İlçe Belediye Başkanları, STK Başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
ER-KAL GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ergüney açılışta yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Şirketimizin bugünlere geliş sürecini sizlere iki bölüm halinde kısaca aktarmak istiyorum. Birincisi, 2018 yılına kadar geçen süreç; ikincisi ise 2018 sonrası bugüne kadar gelen dönemdir. 2018’e kadar çeşitli firmalarda ve sivil toplum kuruluşlarında görevler aldık. Ticaretle tanışmam ise 1970 yılında, henüz ilkokul yıllarıma dayanıyor. Bu 50 yıllık süreç boyunca iş dünyasında aktif bir şekilde yer aldım. Ancak 2018 yılına geldiğimde artık yorulduğumu, aktif ticari hayattan çekilmem gerektiğini düşündüm. Bu karar doğrultusunda, görev aldığım tüm sivil toplum kuruluşlarından ayrıldım, ortak olduğum şirketlerdeki hisselerimi devrettim ve batıda bir sahil kasabasına yerleştim.
Niyetim, son zamanlarda sıkça dile getirilen torun sevmek, kitap okumak, kendime zaman ayırmak gibi bir hayatı yaşamaktı. 1-2 ay boyunca sahil kasabasında havuzdu, denizdi, spordu, yürüyüştü, ibadetti derken güzel bir hayat yaşadım. Fakat bir gün öğle yemeğinden sonra kendi kendime düşünmeye başladım: Bundan sonra hayat böyle mi devam edecek? Amaç yok, gaye yok, hedef yok… Lüks bir biçimde ölümü beklemekten başka bir şey yapmıyorduk. Düzgün Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İskender abim, bana Sabancı ile ilgili bir anekdot anlatmıştı. Sabancı, Amerika’da tedavi görüp yurda döndüğünde havaalanında karşılanıyor. Kendisine “Bundan sonraki hedefiniz nedir?” diye soruluyor. Sabancı, ağır hasta haliyle ve sadece 6 ay sonra vefat edecek olmasına rağmen şu cevabı veriyor: “Bir fabrika, bir fabrika, bir fabrika daha…” Bu söz beni derinden etkiledi. Sabancı’nın ne fabrikaya, ne paraya ihtiyacı vardı. Ama o, kendisi için değil, ülke için yaşıyor ve bir fabrika daha kurmanın derdindeydi. Bizim rahmetli Sabancı ile kıyaslanmamız mümkün değil. Ancak kendi çapımızda 50 yıl koşturduktan sonra her şeyi bir anda bırakıp sahil kasabasına çekilmemiz bana doğru gelmedi. O gün eşimle birlikte Erzurum’a dönmeye karar verdik. O zamana kadar şirketleri devretmiştim. Sadece Er-kal İnşaat adında küçük bir firmamız kalmıştı.
Bu süreçte kardeşlerimle birlikte Erzurum’da çelik kapı sektöründe bir açık olduğunu fark ettik. 500 metrekarelik bir alanda küçük bir atölye kurarak yeniden üretim hayatına adım attık. Kısa sürede bu atölyeyi 2 bin metrekareye çıkardık. Bugün ise, karşınızda 5 bin metrekarelik alanda, doğunun en büyük çelik kapı üreticilerinden biri haline geldik. Bu dönemde Kayseri’den gelen değerli abim İsmail Bey’in de büyük katkıları oldu. Kendisi Kayseri’de demir tüccarıdır. Fabrikamızı gezince, “Burada 500-2 bin metrekarelik bir alan ayıralım, demir saç ve profil satışına da başlayalım” dedi. Onun teşviki ve desteğiyle demir saç ve profil ticaretine de adım attık. Bu süreci anlatırken, özellikle emeği geçen kardeşlerime, çocuklarıma, Erzurumlulara ve her daim yanımda olan eşime gönülden teşekkür ediyorum."
Organize Sanayi Bölgesi Başkanı olduğum döneme aittir. O dönemde yönetim olarak istimlak yetkimiz vardı. Mevcut organize sanayinin arkasında 300 dönümlük bir alanın istimlak edilerek sanayiye katılması için yoğun bir çalışma yürüttük. 150 dönümünün vakıflara ait olması gibi zorluklara rağmen ilerledik. Ancak kısa süre sonra OSB yönetimlerinin istimlak yetkisi kaldırıldı ve bu alanı kazandıramadık. Bugün bile organizeye her geldiğimde, o boş araziyi gördüğümde içimde bir sızı hissederim. Allah ömür, sağlık da elverdiği sürece Erzurum’da kalacağız. Erzurum’un ticaretine, sanayisine katma değer katmak için çalışmaya devam edeceğiz. Her türlü olumsuz sese kulaklarımızı tıkayarak, yeni yatırım alanları bularak yolumuza devam edeceğiz. Ölene kadar çalışmak niyetindeyiz. Çalışma bizden, destek Erzurum’dan, takdir Allah’tan…”