İmar etmek Erzurum için çok uzakta

Bakın İsmail Habip Sevük,  ‘Yurttan Yazılar’ isimli kitabında Erzurum’u nasıl anlatmış;

 

Ovanın ortasında haşmetli Fırat’ın henüz Karasu adındaki körpe, çizgili zikzakları ve ovanın karşısında Palandöken eteklerine bir gölge gibi abanmış Erzurum.

 

Güneş ufka yaklaşırken Erzurum’a karışıyoruz.

Her dağa verilen ad dağın vücuduna ya da huyuna uygun.

 

İşte ovanın garbını kaplayan yazın yumuşak, kışın belalı dağa kop denmesi, fırtınaların ve tipilerin orada kopmasındandır.

 

Kop’tan gelen transit yolu Deveboynundan geçer ve ancak doğudan gelecek düşman Erzurum’a ancak o boyundan gelebilir.

 

Ruslarla orada üç defa cenkleştik. Çatal sakallı, pembe yüzlü ve geniş göğüsleri bir sürü nişanla parlayan Paskeviç, 1828 de oradan gelerek Erzurum’u almıştı.

 

Ruslarla yarım asırda üç cenk. O sırtın duruşu ve rengi tıpkı deveboynu, fakat içi kızıl boyun. Ovanın cenubunu kaplayan Palandöken dağı; sarplığından dolayı hayvanlar tırmanırken palanları düştüğü için bu ismi aldı. O silsile içindeki Eğerli dağ, konulan isim dağın adı değil tarifidir. Bu silsilenin şark ucu, Erzurum’un ensesine rast gelen kısım, adı Deveboynu; iki üç hörgüçlü silsile oraya gelince sahiden diz çöküp boynunu yere uzatmış bir deve de olduğu gibi birden yassılaşarak gergin, gergin boyun kırıyor.

 

Ovanın şarkı Kargapazarı dağlarıyla kaplı. Cismi de ismi gibi; o kış kıyamette kargaların bile geçemeyeceği haşin bir dağ. Geçilmez diye orayı müdafaasız bırakmışız. Fakat Rus kumandanı Yudeniç, orayı aşıyor.

 

Hain Kargapazarı.  Rus orayı aştı. Ve ötede Deveboynu, büyük bir boyun halinde kalakaldı.

 

Ovayı çevreleyen dağların en hayırlısı ve mübareği Dumlu dağıdır. Ovanın şimaline girilen şu kalın gövdeli, ağırbaşlı ve efendi duruşlu dağ. Fırat buz gibi, billur gibi, oradan çıkıyor. Bir havuzluk membaa. Fakat yarı vatanın suları o membaa olacak.

 

Kargapazarı hain,

Deveboynu şehitlik,

Palandöken öfkeli,

Pilav Tepe verimsiz ve Kop belalı.

 

Şark tarafından ne vakit bir harp patlarsa devlet hemen bağırırdı;  ‘’Aman Kahraman Erzurum’’.

 

Amana zamana lüzum yok, mademki kahramandır, balını yapan arı gibi oda kahramanlığını yapacak. Kahraman her harpte yapacağını yaptı ve devlet her harp bitince kahramanı unuttu.

 

Kan akıtmak, Erzurum en önde.

İmar etmek, Erzurum için çok uzakta.

Vatana olan borcun hiçbir vakit sonu olmaz.

Fakat bu serhat beldesi, vatana borcundan ziyade, vatandan alacaklıdır.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.