İyilik iyidir

Ramazan da fakirlere yardım etmek, sofrayı paylaşmak mümince yaşamanın göstergesidir.

 

Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

Fakirleri sevin ve onlarla oturup kalkın. Kendi kusurunu bilmen, seni başkalarının kusurunu araştırmaktan alıkoysun.

 

İmtihan dünyası gereği Cenab-ı Hak, bazı kullarını zengin, bazılarını da fakir yaratmıştır. Herkesin rızkı takdir edilmiş, kısmeti belirlenmiştir. Bazıları çalışır, çabalar zengin olur; bazıları da çalışmasına rağmen fakir kalır. Böyle olunca zenginlik böbürlenme ve büyüklenme vesilesi olamayacağı gibi fakirlik de üzülme ve ezilme vasıtası olamaz.

 

Zengin, imkânlarını Allah'ın bir ihsanı bilip, bir şükran ifadesi olarak fakirleri gözetmek, ellerinden tutmakla mükelleftir. Hadiste fakirleri sevme, onlarla oturup kalkma emredilmiştir ki, bunun birçok faydaları vardır. Her şeyden önce fakirlerle oturan kimse gururunu, kibrini kırmakta, tevazu ve şefkat kanatlarını açmaktadır. Tevazu abidesi olan Resulullah'ın en güzel âdetlerinden biri de fakirlerle oturup kalkmasıydı. Hatta bu davranışlarını gurur ve kibirden yanlarına yanaşılmayan müşrikler bir türlü hazmedemiyorlardı.

 

 Birgün Selman-ı Farisî, Ebû Zer gibi fakir müminlerle sohbet etmekte olan Resulullah'ın yanına gelen müşrikler, 'Ya Muhammed'i" dediler. "Ne zaman senin yanma gelsek, bu fakir kimseleri buluyoruz. Biz Mudar kabilesinin eşrafıyız. Bunları yanından uzak tut ki, sana iman edelim. Biz bunlarla bir arada bulunmaktan ar duyuyoruz, nefsimize yediremiyoruz. Şayet biz iman edersek, her kabile iman eder."

 

Bu kutsal ay, fakirlere, merhamet, şefkat ve yardım etmek için en iyi fırsattır ve Mümince yaşam İlahi emirlere göre hareket etmektir. Günümüz Türkiye şartlarında yemek, içmek, barınmak ve okumak zorlaştı işsizlik çoğaldı bunu artan cinayetler, boşanmalar ve giderek artan suç oranlarından görebiliriz.

 

 Bizler bu mübarek ayda dahil olmak üzere yaşamımızda iyiliği görev edinmeliyiz. İlkeli insan gittiği her yeri güzelleştirir kişileri para ya da unvanlar iyi, kaliteli elit yapmaz kazandığını nasıl harcadığına göre değer kazanır insan. Çok kazandığı için, bedava verilmiş unvanlar ile yokluktan bir anda varlığa geçince zihniyeti mağara insanına dönüşen kişiler kaç öğrenci okutmuş, kaç hayır kurumu yapmış hangi garibanı doyurmuş, elinde olanları kimle paylaşmış yolda gördüğü taşı bile biri takılıp düşmesin diye kaç kez kaldırmış bir sokak hayvanının karnını doyurmuş mu gibi daha birçok insanı insan eden ya da ondan alıkoyan davranışları sıralayabilirim.

 

Kibir çürük meyve gibidir yanındaki sağlam meyveleri de çürütür, her kötü duygu önce kendini zehirler kalpleri kararır katılaşır mühürlenir. İnsanlar iyilik yaptıkça ufku genişler huzur bulur kötü biri olmak sizi yüceltmez küçültür ama iyilik sizi her daim arşa taşır bizler Ramazan ayı dışında da yardım edelim her anlamda bizlere verilenler emanet birilerine elimizden geldiğince yardım etmek için aracılarız sadece.

 

İnanın iyilik iyi kendiniz için, değerleriniz için, aileniz için, toplum için. İnsanı insan yapan merhametidir ben merhametliyim deyip nutuk atanlar içi hava dolu balondan başka şey değildir.

 

Merhametleri difrize değil yaşamın içine koyalım.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Nurgül kaya 25 Mart 2024 18:06

    İyiliği çok güzel tanimlamissiniz her makalenizi heyecanla okuyorum tebrik ederim hocam kaleminize sağlık