Kar masalları...

Benim doğduğum şehre hunharca kar yağar.

 

Ak ak düşer semadan kar, kıskanır Picasso.

 

Kar aktır, paktır, bir yağar bin yağar, döne döne yağar, yolları kapatır kar.

 

Aktır lakin hoyrattır da.

 

Ak güzellik ak hoyrata dönüşür bir anda, Doğu’nun kara yazgısı ak kâbustur artık.

 

Ak benizli bir gelinin ak gerdanı kadar ak, namusu kadar paktır her yer.

 

Acımasızdır da ayaz eder dondurur, tipi eder döndürür, ocak söndürür.

 

Lapa lapa kar yağarken yürüdünüz mü hiç?

 

Adamo’nun seslendirdiği o şarkı gibi ‘Yürümek zordur karda’ ama benim en sevdiğim yanı da budur.

 

Yürürken ayaklarınıza kulak kesilin, kütür kütür sesler duyarsınız.

 

Hele gece şehrin sarıya çalan loş ışıkları altında yalın bir sessizlikte yürüyorsanız değmeyin keyfinize.

 

Ha bu arada şemsiye kullanmayın sakın, iliklerinize kadar hissedin o keyfi.

 

Siz yürüdükçe kar ve ayaklarınızın ortak eylemimin geceye çeşni katan büyülü sesini duyarsınız.

 

Ortaya tadına doyulmaz bir kütürtü armonisi çıkacaktır emin olun.

 

Dinleyin o sesi.

 

Arada bir geriye dönün ve ayak izlerinize bakın.

 

Karda bıraktığınız izler, aslında şehrin belleğine attığınız çentiklerdir.

 

Yıllar sonra seslenin o şehre, ‘ayak izlerimi gördün mü?’ diye, inanın bana yanıt verecek, tanıklık edecektir size.

 

Karlı bir havada yürürken hayal kurmak ne güzeldir, bir bilseniz.

 

Ben kurardım.

 

Kış mevsiminin en sevdiğim yanı anamın anlattığı kar masallarıydı, kardan mamul masallar.

 

Ak saçlı, tepeden tırnağa ak giysiler içindeki masalcı nine anlatmış ona da.

 

Karlı bir gecede yürürken karşılaşmışlar ak saçlı, ak giysili masalcı nineyle.

 

Kar kütürtüleri eşliğinde anlatmış masalcı nine bu hüzünlü hikâyeyi anama.

 

Ak bir gelinlikle gelin olamamış o gelinin öyküsünü.

 

Zemheri ayında karşıki köye gelin olmaya giderken tipide boranda ve karda hayalleri hiç olan o gelini anlatır bu öykü.

 

Gerçekmiş, yaşanmış.

 

Doğu’nun kara yazgısı demiştim ya, bu yazgıda olmaz mı böylesi öyküler?

 

Güzeller güzeli o gelinin hayallerini süsleyen, yeni bir yaşama dair tüm hayallerini ak canavar yemiş anlayacağınız.

 

Er’e giderken saçaklardan sallanan bir buz sarkıtı gibi dimdik ölmüş er’ine kavuşamadan.

 

Onu gerdanı gibi, namusu gibi pak bir kefene sarmışlar.

 

Ak sakallı dedeler taşımış tabutunu

 

Karla kaplı ak bir mezara gömmüşler.

 

Nazım demiş ya;

“Erzurum'un kışı zorludur balam,

Tandırında tezek yakar Erzurum,

Buz tutar yiğitlerinin bıyığı,

Ve…Geceleyin karlı ovada kaskatı katılaşmış, donmuş görürsün karanlığı”

 

İşte öylesine katılaşmış ak benizli gelin.

 

Dedim ya, hayal kurun, hele de taze kar üzerinde yürürken.

 

İnanın bana, bir anda masalcı nine karşınıza çıkacak ve size de kar masalları anlatacaktır.

 

Belki de bu kez acıklı bir öykü anlatmaz, kim bilir?

 

Bu kez taze bir bahar günü er’ine kavuşan taze gelinin öyküsü vardır ak ninenin yadında, onu anlatır size tüm içtenliği ile ballandıra ballandıra.

 

Hem yürüyün hem ona kulak kesilin.

Erzurum'un düzdür, topraktır damı.

Erzurum güzelleri giyer balam, incecik ak yünden ehramı.

Demiş Nazım.

Belki de bu kez ak yünden ak ehramıyla salınan teni ak bir geline dairdir ol öykü.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Oktay İlhan 11 Ocak 2021 16:15

    Var ol Çocukluğumuzun geçtiği serhat şehir karsta yaşadım tüm bunları var ol macit hocam esenlikler

  • İsmail Bingöl 09 Ocak 2021 10:56

    Sevgili Macit bey, kalemine, yüreğine, emeğine sağlık. Hayatımızın büyük bölümünün tanığı olan karla ilgili cümlelerin çok güzel. Kar işte böyle bazen hayallerini yıkar insanın, bazen de hayaller içinde dolaştırır, maziyi hatırlatır, geçmişin güzelliğini getirir yadına.Ve karlı şehrin sırlı insanlarına çok şey anlatır.

  • Gürsel erdoğan 09 Ocak 2021 10:40

    Benim yaşadıklarımı,şimdide kurduğum hayalimi yazmışşın,eline sağlık

  • Taner atilla 09 Ocak 2021 07:49

    Nefis bir anlatım