Kırk yama Aziziye

Ortak akıl ve sürdürülebilirlik kavramı neden uygulanmıyor?

 

Gerçi kısmen uygulandı ortak akıl vardı ama sürdürülebilirlik de biraz sıkıntı var sanki. Biraz dediğime bakmayın ortak akılların verdiği karar yapamadıkları işin maliyeti Aziziyeye çok büyük. Birkaç aklın bir araya gelip ortak akılları ile yaptıkları, işlevsiz işlerin cezasını yine bu millet ödüyor.

 

Aziziye güzel ellerde olsaydı şimdiye dek Erzurum’un en güzel yeri olabilirdi. -40’ları gören bir il olarak buraya Antalya ve İzmir illeri muamelesi yapmak, iklimleri tamamen farklı illere göre, asla işe yaramayacak işler yapmaya kalkmak, bile isteye hata yapmak demektir.

 

Bir domates meselesi başladı ki zararı dudak uçuklatıyor. İş yapıyor gözüküp çanta doldurup gidiş hazırlığı yapmaktan başka bir şey değil bu. Aziziyede gerçek çalışma yapmak isteyen birisi kapalı pazar, sokak hayvanları için kedi, köpek evi, mama kapları, yağmur yağınca göle dönen yollar, 2024 yılı olmasına rağmen halen eski tip kapakları açık, etrafa koku yayan çöp konteynırları olmaz gerekli çalışmalar yapılırdı.

 

Bütçe kazandıran işlerde kullanılır zarar ettirilmezdi. Eksikler var iken hata üzerine hata yapılmış ne eksikler biter ne hatalar. Belediyecilik anlayışının temelinde insana, çevreye ve hayvanlara önem vermekle olmalıdır.

 

Çağdaş gelişmiş il ve ülkelerdeki gelişmişlik yenilikçi düzeye ulaşılmalıdır. Bir diğer sorun ise belediyelerde işe yaramayan, gelenin gidenin diz altı seviyesine inmeyi iş edinmiş, bedava maaş alan çalışanlar yani sadece terim olarak çalışan, yaptıkları bir iş yok.

 

Her zamanki gibi belediyelerde bu gibi işe yaramayan personel fazlalığı da mevcut kadrolar inanılmaz fazlalaştırılmış durumda, belediyeler istihdam alanları değildir, çalışanların çoğunluğu verilen işe uygun değiller. İşe uygun yeterli personel olduğu durumda bedavadan işe yaramayan kişilere giden bütçe Aziziye’de farklı alanlarda halkın yararına kullanılabilir.

 

Her şeyden önce ortak akılla iş yapılacağı zaman birleşen akılların varlığı sorgulanmalı sonrasında, yapılan işin sürdürülebilirliği, kazancı ve zararı hesap edilmelidir. Çanta doldurup, gitme günü beklemeden önce sayısız insanın da hakkı, hukuku ve duası da göz önünde bulundurulmalıdır diye düşünüyorum.

 

Gerici işe yaramayan işler değil modern, çağdaş, gelişmiş il ve ilçe belediyeciliği anlayışında olalım. Eksikleri görelim asıl olması gerekenleri yapalım. Her şeyden önce yapılacak işler kış aylarının sert geçtiği il için gerekli çalışmaları yapmaktan geçer. Belediyelere nereye gittiği belli olmayan ödenekler verilmemelidir.

 

Belediyeler kimsenin zenginlik hayallerini gerçekleştireceği kapı değildir. Ne çalışmayan, geliştirmeyen, üretmeyen başkanlara ne de belediyelerde işe yaramayan bedava maaş alan personele ihtiyaç yoktur. Kömürle domates ısıtamayıp zarar etmek yerine kapalı pazar yapılsa idi de en azından beddua değil dua duyardı birileri.

 

Aziziye adına üzülüyorum tüm iller ülkeler gelişmişliğin zirvesindeler bizler ise köyleşmeye gerilmeye doğru gidiyoruz, söylenecek çok şey var ama neyse ortak akıllar anlamaz maalesef.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Nurgül Kaya 07 Mayıs 2024 18:48

    Aziziyenin duygularına tercüman bizlerin düşüncelerine ses oldunuz her zaman tüm makalelerinizi okuyoruz hepsinde haklı sebepleri ala alıyorsunuz kesle herkes sizin gibi cesurca sorunları görüp yazsa kaleminize sağlık hocam