Korkunç olan İvan değil 30’lar

Kulağa çok korkunç geliyordu başta. Defalarca hesap yaptım. Belki şu ‘insan doğduğunda 1 yaşında değildir, 0 yaşındadır’ mantığı ile yaşımı 1 yaş azaltırım dedim… Ama, yok…. Olmadı… 30 da 30.. 

 


Aslında hayatın en güzel zamanlarının olduğunun farkına ileride varacağımı bilsem de bazen hayatın en güzel anlarını değil geçirdiğiniz kötü anlarla birlikte öz tüm yaşantınızı daha çok seversiniz. Hani arkadaşlarınla bir kavgada dayak yersin ve yıllar sonra o yediğiniz dayağı katıla katıla gülerek anlatırsın ya… İşte onun tadı yaşadığın tüm güzel anılardan daha keyifli olabilir aslında…

 


İçimde anlamlandıramadığım bir his var. Aslında öyle takıntılı bir insan değildim. Belki de yaşlılık alametleridir 

 


Fena değildi 20’li yaşlarım. Sağlıklıydım, ekonomik olarak özgürlüğümü kazanabilmiştim. Ailemi sıkça gururlandırdım. Çok güzel vakitler geçirdim ve çay masasında anlatacağım yüzlerce anı biriktirdim.
Elbette çok hatalar yaptım. Neredeyse 20’li yaşlarımın yüzde 70’ini hatalarla geçirdim. Güzelliği şu oldu, bu hataların sebepleri hep aklımın köşesinde kaldı. Sonuç olarak binlerce hatanın neden ve nasıl yapıldığı öğrenebilme gibi bir muazzam eser yazdım ruhumda.

 

Bu ruha insanlık ‘tecrübe’ dese de ben bir daha salaklık yapmamak adına tüm salaklıkların toplamı demeyi tercih ediyorum. Çünkü tecrübe kelimesinin bana manasız bir kutsallık ve yücelik kattığına inanıyorum ki bu kasıntıya hiç girmek gibi bir gayem yok. (20’li yaşların tecrübesi olmaz, yapmamanız gereken ama kaçınılmaz olan hataları olur..!)
Sonuç olarak bir şekilde bu yaşları geride bıraktım. Artık bundan sonraki 10 yıllık yaşantımda, yaşımı sorduklarında otuz ile başlayan sayılar telaffuz edeceğim. 

 


40’lı yaşlarıma geldiğim zaman da 30’lu yaşlarımın bana kattığı güzelliklerden ve daha az salaklık toplamı istatistiklerimi yazmayı ümit ediyorum. 

 


Aslında ne yapılması gerekiyor 20’li yaşlarda diye konuşsam çok ukalalık olur. 

 


Bu ukalalıkta beni çok sıkar. O yüzden ne yapmamanız gerektiğini kendimce söyleyebilirim. Yaparsanız sonunda mutlaka ama mutlaka üzüleceksiniz. Bunun tersi, eşyanın tabiatına ters…


Hayat, kişisel gelişim kitaplarında yazan ‘Kendini bul’ cümle kalıbı etrafında şekillenen bir takım gaz verici cümlelerle ‘doğru yola’ girmiyor. 


1-Bir şeye odaklanın. Ama odaklanın. Odaklanmak için zaman kaybetmeyin. Diğer şeylere odaklanımsı bir şeyler yapın. Yani odaklandığınız şey, belki de odaklanmanız gereken şey değildir. Onun yanında odaklanımsı şeylere şans vererek gerçek odaklanmanız gereken şeyi bulabilirsiniz. 


(Bu yazıyı okuyan bir arkdaşım birkaç gün önce odaklanımsı ne diye başlayıp sonuna malum küfür kalıbı ekleseydi çok üzülürdüm ama artık takmıyorum. Odaklanımsı Furkanca’da odaklanabilme ihtimali olan, odaklanabileceğin şeylere denir. Bu da 30’ların takmamazlığı kontenjanından olsun)

 


2. Elin ipiyle kuyuya inilmez…! Bu hayattaki en büyük mottonuz olsun. Arkadaşlıklarınız kıymetini bilin ama bu kıymeti bilirken sakın onların sizi kendinden daha fazla düşüneceği yanılgısına düşmeyin. Çünkü siz arkadaşınızı kendinizden daha fazla düşünmeyeceksiniz. 

 


3. Ticarete girmeyin ! Eğer ticari bir zekanız varsa -ki böyle bir zeka yok sadece fırsatları değerlendirip deli gibi çalışma var- bu zekanızı ticari hayatta personel olarak kullanmaya bakın. Bir alanda uzmansanız bu uzmanlığınızın tek başına size kazandıracağı katkıyı düşünün. Her şey yolundaysa risk almaktan korkmayın. Risk alırken motive edici cümlelere ihtiyaç duymayın. İyi bir fikir ise zaten her şey elinizde olacaktır. Para önemsiz demeyin çünkü çok önemli emin olun…

 


4. Aşk kelimesine anlamlar yüklemeyin. İlk defa saatlerce konuştuğunuz insana hayatımın insanı demeyin. Karşı cinste aradığınız şeyler her geçen sene değişeceğini unutmayın. Sizin değişmese bile karşınızdaki insanın değişeceğini bari unutmayın. Hemen aşk hülyalarına dalmayın. Sonu çıkmaz bir sokak. Benden söylemesi. 

 


5. Uyanık olun ama itici olmayın. Fırsatları kovalayın ama fırsatçı olmayın. İyi ilişkiler kurun ama iyilik perisi olmayın. Saygılı olun ama ilkesiz olmayın. Dinleyin ama fikirsiz olmayın. 

 


Ve unutmayın… Hayat size verdiğiniz emek kadar değer verecek. 
Eğer bir işe gönül veriyorsanız, maaşını düşünmeyin, meslek edinecekseniz hakaretlere maruz kalmayla gururunuzu camdan yapmayın, yorulmayın, küsmeyin… Çünkü senden çoook var..

 


Son kez Unutmayın… İyi olacak demeyle iyi olmayacak… İyi yaparsanız iyi olacak… Ve tüm iyiler, kötü yaptıklarınızdan ayıkladıklarınız ile mümkün kılınacak… 

 


Ve yazarken geldi aklıma, 30’lar İvan’dan daha korkunç olabilir insan hayatında…
 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Zeynep tekerli 16 Ağustos 2022 13:26

  • Mehmet Erdem Aksoy 16 Ağustos 2022 11:14

    Ne güzel anlatmışsın. Gerçekten harika bir özet olmuş. Yeni yaşların şimdiden hayırlı ve birikimli olsun. Harika bir yazıydı. Emeğine sağlık

  • Volkan SÖĞÜT 16 Ağustos 2022 09:37

    Çok çok iyi...