Kuru Tarımın Çırpınışları (1)

Tarım ve Gıda Etiği Derneği ve Eskişehir Anakent Belediyesinin ortak düzenlediği  ‘Kuru Tarım Yeniden! ‘ isimli sempozyum 19 Ekim 2022 Dünya Etik gününde Eskişehir Opera binasında coşkulu bir törenle başladı.

 

 

Eskişehir senfoni orkestra Triosunun müzik ziyafetinin ardından, Dernek Başkanı Prof.Dr. Cemal Taluğ açılış konuşmasına şu ifadelerle başladı. insanın tarıma geçişiyle birlikte gıdaya erişim istikrarlı hale geldiğini, bu durumun insana refah ve zaman kazandırdığını, kazanılan zamanla da insanın düşünme faaliyetini gerçekleştirdiğini, düşündüğünü paylaşma özgürlüğüne erişimiyle felsefenin de başlangıcına etki eden faktörler arasında yer aldığını vurguladı. Çinlilerin deyimi ile tuhaf zamanlardan geçtiğimizi, iklim krizi ve savaşlar nedeni ile zor günlerde daha adil daha dayanışmacı ve daha etik değerlere ihtiyacımız olduğunu vurguladı.

 

 

Geçtiğimiz yıllarda kuru tarımın ihmal edildiğini, Ekolojik açıdan değerlendirmenin elzem olduğunu gün geçtikçe ıssızlaşan kırsal için ve kırsaldan göç ile mücadele için kuru tarım pratiklerine hız verilmesi gerekliliğinden bahsetti. Türkiye’nin bu konudaki geçmiş pratiklerinden doğan gücünün yayım çalışmaları ile desteklendiği taktirde ilerleme kayıt edilebileceğini ve başlangıç için en doğru adresin Eskişehir olduğunu vurgulayarak sözü Anakent belediye başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e bıraktı.

 

 

1999 yılından beri aralıksız olarak belediye başkanlığı görevini yürüten Büyükerşen’in dönem içindeki gözlemleri arasında köylülerin fakirleştiğini, kendimize yeterken artık dışarıya bağımlı hale gelindiğini belirtti. Kuru tarımın başladığı Sazova’yı yaşatmak için bir belediye başkanı olarak iyi bir rekreasyon alanı, çocuklar için ufuk açıcı bilim müzesi, doğa sevgisi kazanabilmeleri için Hayvanat bahçesi kurarak etkin bir hizmet olduğunu belirtti.

 

 

Büyükşehir belediye yasası ile köylerin mahalle dönüşmesiyle birlikte belediyelerin sorumluluk ve yetki alanlarının arttığını; yol, imar, su, yangınla mücadele vb. (Geçmişte Toprak Su Genel Müdürlüğünün görevlerinin) hizmetlerin belediyeye devir edildiğini belirtti. Bir maliyeci olarak bu sempozyumun düzenlenmesine katkı sunup gelecekte düşünülen kuru tarımın faaliyetlerinin fikir temellerinin oluşturulması maksadıyla gerçekleştirilmesine katkı sunmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek kürsüden ayrıldı.

 

 

Wageningen üniversitesi felsefe grubundan Prof.Dr. Bart Gremmen ‘Kuru tarıma geçişin etik yönleri’ isimli sunusunda kanaatkarlık üzerinde vurgu yaparak; yönetilemeyen ortakların trajedisinin oluşturduğu tahribatın kabul edilebilir sınırları zorladığını,  dizginlenmesi gereken  egonun  sınırlarının nasıl oluşturulabileceği konusunda detaylı bir sunu gerçekleştirdi. Kuru Tarımın Toprak koruma, sulama teknolojileri, dayanıklı çeşit geliştirme çalışmalarının eşgüdümlü gerçekleştirilmesi gerekliliğinin öneminden bahsederek uluslararası işbirliğinin gerekliliğini vurguladı.

 

Kuru tarım çalışmaları konusunda açık sözlü olarak; güç bir çalışma konusu olduğunu teknik başarı sağlansa bile davranış değişikliği konusunda kuvvetli yayım çalışmalarına ve lobiye ihtiyaç olduğundan bahsetti.

 

 

Türkiye’deki ilk Kuru tarım pratiklerinin gerçekleştirildiği bugünkü ismi ile Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü önceki dönem Müdürü Prof. Dr. Fahri Altay 20 senelik idarecilik döneminde gerçekleştirilen çeşit geliştirme çalışmalarından ve geliştirilen çeşitlerin farkını gösteren yayım çalışmalarını paylaştı.

 

 

Önceki Dönem Tigem Daire Başkanlarından Fahri Harmanşah; çoklu disiplinci çalışmalar neticesinde erozyon kontrolünde değerlendirilen koruyucu orman şeriti çalışmasının kazanımlarından bahsetti. Tigem’in elinde bulunan 3,4 milyon da arazinin yaklaşık % 6 sının (arazisi dar olan 18 işletmenin) uzun vadeli kiralandığını belirtti.

 

Aksaray Üniversitesinden Prof Dr. Alptekin Karagöz, ‘Tohum gen bankası’ idareciliği döneminde kurak yıllarda gerçekleştirilen genetik kaynak toplama çalışmalarının etkinliğini vurguladığı sunumunda; Japonya’nun nagoya protokolü çalışmalarında Türkiye’nin tarafsız kaldığını, mevcut protokolün genetik kaynak paylaşımını kolaylaştırabileceği kanısı oluşturduğunu vurguladı. Yerel çeşit kavramındaki mevzuat eksiklikleri konusunda serzenişte bulunan Karagöz, yanlış bilgi ile mücadelenin zorluğunu vurgulayan görsel örnekleri davetlilerle paylaştı.

 

 

Birbirinden değerli akademisyen ve kamu idarecilerinin görüş ve önerilerinin değerlendirildiği toplantıya çiftçi katılımının da olduğu Eskişehir anakent belediyesi Tarımsal Hizmetler daire başkanlığı emekçilerinin de muhteşem ev sahipliği ile gerçekleşen sempozyumun ilk günü kapanış kokteylindeki değerlendirmeler ile sonuçlandı.

 

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ahmet Işık 20 Ekim 2022 10:06

    " Kuru Tarım " tanımı ingilizceden çeviri mi ? Sozkonusu iklim krizi kaynaklı kuraklık tehlikesi ise ,Türkiyede akarsularımızdan Kızılırmak yeşilırmak fırat dicle vd .lerinin enterconnecte sistem gibi birbiri ile bağlanarak kuruyan göller bölgemizdeki göller başta göletimiz göletlerimiz için kullanılması önerilmesi mi ? Batıda nehirlerden yük ve yolcu taşımacılığı yapılırken