Seçime beş kala Anayasa değişikliği...

12 Eylül 2010 ve 20 Ocak 2017 yıllarında Anayasa değişiklikleri referandumla kabul edildi. Bugün her kesimden büyük bir çoğunluğun itiraz ettiği tek adam rejimi denilen başkanlık sistemi de 2017'de  yapılan Anayasası değişikliğiyle ile getirilmedi mı?  Anayasamızın 41. maddesiyle" Toplumun temeli ailedir" denilerek ailenin varlığı ve huzuru temanat altına alınarak korunmaya alındığı halde; şimdi ise, 41. maddeye yeni değişikliklerin ve yeni ilavelerin yapılması istenilmekte. Başörtüsü sorun olmaktan çıktığı ve toplumsal bir mutabakatla da çözüldüğü halde; Anayasa'nın 24. Maddesine bazı yeni yeni ilavelerle başortúsü dahil kılık kıyafetin anayasal güvenceye kavuşturulması neden istenilmekte? Yasa ile de koruma altına alınması da bir o kadar yanlış.

 

Bir vakitler Avrupa Birliğine girebilme sürecinde; sevinçli bir gururla getirilen ve Anayasa'mızın 90.maddesine monte edilen, şimdilerde ise bu mahkemenin kararlarından ciddi rahatsızlık duyan mevcut iktidar, eğer getireceği muhtemel Anayasa değişikliği tekliflerinde samimiyse, Anayasa'nın 24 ve 41. maddelerine ilaveten, kendi iktidarlarınca Anayasa'nın 90. Maddesine ilave edilen AİHM' in bağlayıcılığı olan kararlarını ve yaptırımları da bulunan hükümlerini de Anayasa'dan çıkarabilme yoluna gidebilir mı?

 

Şimdi samimiyetle soruyoruz? Şayet Anayasa'nın 21. ve 24.maddelerinde bu yeni değişikliklere ve yeni ilavelere bir ihtiyaç var idiyse, neden Meclis'te yeterli sayıda çoğunluğunuz da ve imkânınız da var iken, 2010 ve 2017 yıllarında referandumla kabul edilen Anayasa değişiklik teklifleri arasına, bugün çok şikàyet edilen  Başkanlık sistemi gibi, istenilen bu yeni değişiklikler veya ilaveler neden konulmadı da, seçime beş kala bir zamanda bu değişik teklifleri alelacele gündeme getirilmekte?  Burada bir samimiyet aranmaz mî? Yoksa burada siyaseten bir sıkışmışlık hali mi var? Anayasal bir değişikliğe ihtiyaç var ise, seçime şurada kısa bir süre kaldı. 2023'te teşekkül edecek yeni Meclis'te istenilen değişiklikler oluşacak bir mutabakatla ele alınır. 

 

Son söz: 21 yıldır LGBT konusunda adım atmayan iktidarın, seçim sürecinde sanki bu ahlàki sorun yeni çıkmış gibi dillendirmesi de bir sıkışmışlığın işaretidir. Kalkıp da adama sormazlar mı, 21 yıldır nerdeydiniz?. Sizler 'Herkesi kör âlemi sersem mi sanıyorsunuz?'

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.