Âşık Elesger.. 

Azerbaycan saz şiirinin büyüğu ve Azerbaycan halk şiirinin klasiğidir Elesger -Ali Esger...1821 yılında şu anda Ermenistan sınırları ıçinde kalan 1900 rakımda ve bu yükseklikte dünyanın en büyük gölü ve ismi Sevan olarak değiştirilen; Elesger'in " Siyah zülfün dal gerdende höresen / El uzatıp gonce gülün deresen / İstesenki Elesger'i göresen / Göyce mahalıdır mahalım menim" mısralarına dökülen, kırkı aşkın çay ve ırmağın döküldüğu kadim Türk yurdu Gökçe veya Göyce Göl kenarındaki Alakilise köyünde doğdu. Hanlık, Çarlık, Sovyet dönemlerini gördü.105 yıl gibi uzun  bir ömür yaşadı..

 

1918 yılında Ermenilerce Gökçe göl çevresinde  yerleşik soydaşları ile Anadolu ve Azerbaycan topraklarına göçe zorlanarak köyünü terketmek zorunda bırakılan Âşık Elesger Azerbaycan coğrafyasında yer alan Kelbecer reyonunun bir köyüne yerleşmek zorunda kalır. Elesger Sovyet döneminde ve yönetiminde yeniden özlemini duyduğu ve çok sevdiği köyüne dönebilmış ve 1926 yılında vefat ettiğinde ise köyü Alakilise'ye defnedilmiştir. Ermenilerce Revan coğrafyasında meskün ve göçe zorlanan müslüman Kürtler'den çok yekün bir nüfus ise Erzurum, Ağrı ve Van gibi bölgelere yerleştirilmiştir. 

 

Kültürel bir soy kırımla diğer tüm Türk yerleşim birimlerinin izlerin silinmesi gibi, Elesger'ın de mezar izlerinin mutlak yok edildiğini söylemek mümkün. Azerbaycan âşık tarzı halk şiirinin Karacaoğlan'ı olarak da görülür ve çok sevilir. Elesger'in güftesi ve bestesi ile o muhteşem gúzellemesindeki "Çarşamba gününde, çeşme başında / Gözüm bir ala göz xanıma düştü / Attı müjgan oxun keçti sinemden/ Cadü gamzeleri ganıma düştü" ezgisi ülkemizde yaygın biçimde sıklıkla okunur ve içten bir zevk ve keyifle dinlenir. Azerbaycan Türkçesinin söyleyiş özelliklerine sadık kalınarak Elesger'den zevkle okunacak bir güzelleme daha...

 

Sevdiceğim hane gözeller xanı
Güzârımız sizin otağa düştü
Buyursan fermanı alarlar canı
Püşk attığ can sene sadağa düştü

 

Sallan galem gaştı yani yoldaşdı
Galmışam ataşdı, men başı daştı
Xuş başımdan çaştı dilim dolaştı
Gözlerim sataştı buxaxa düştü

 

Yeriyidir sana yeşil baş sona
Yaraşır canana ağ nazik cuna
Tellerinde şena, elinde xena
Yemen, yaqut, ehmer dudağa düştü

 

Çox çekmişsem cefa gel bir insafa
And olsun musafa ollam bivefa
Gelmişem tevafa veresen şifa
Elesger xestedi ocağa düştü

 

Not: Azerbaycan alfabesınde x bizdeki h sesinin kalın olarak kullanılan biçimidir. Biz toprak, hala yaprak deriz. Erzurumluların benzer söyleyişiyle alfabeye x ses ilavesiyle toprax, yaprax, Xala biçiminde telafuz ederler. Ayrıca Azerbaycan akfabesine ters e gibi başka ses ilaveleri de vardır.
Şiirde geçen:
Gúzâr: Yol
Otağ: Ev, bark, yurt 
Püsķ atmak: Kura çekmek
Xuş: ter
Buxax: Gerdan
Şena: Saç tarağı
Xena: El kınası
Yemen, yagut, ehmer: Kırmızı lal taşının çıktığı yer. Divan şiirinde ve bu şiirde kırmızı renkteki lal taşı ile sevgilinin dudakları arasında mecazen edebi bir sanatla benzer bir ilşki kurulur.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.