Sütümüz ekşisin mi, ekşimesin mi?

Nerede kalmıştık? Derseniz, işte tam burada kaldık. Sütümüzün ekşimesi mi normal? Ekşimemesi mi? Tartışmasında kaldık. Gülünç geliyor ama gerçek olan maalesef bu. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Süt teknolojisi dersi almıştık. Dersimize süt teknolojisi bölümündeki 8 farklı profesör hocamız girerdi. Sütün oluşumundan sağımına, muhafazasından paketlenmesine, süt ürünlerinin teknolojisine kadar ayrı bir deryadır. Sütün oluşumu kadar, hayvandan sağımı anından tüketiciye ulaştırma anına kadar geçen tüm iş ve işlemler bu dersi bağlayan hususlardı. Sütün sağım aşamasından sonra, tanklarda muhafaza sıcaklığından, somatik hücre sayısına, yağ oranına kadar ölçüm gerektiren hususlar vardı.

 

Sütün sağımından sonra, hiçbir işlem görmediği taktirde, ekşime süresi oldukça kısadır. Ekşimesine neden olan faktörler ise canlı organizmalardır. Pastörize süt teknolojisi ve UHT teknolojisi zamanla geliştirilmiş ve halen uygulanan teknolojilerdir. Sütün belirli bir sıcaklıkta belirli bir süre bekletilmesi ile içinde bulunan mikro organizmaların etkisiz hale getirilmesi prensibi ile çalışan enerji gerektiren sistemlerdir. Bu bilgi birikimine sahip olan işletmeler sütlerini ekşimeden müşteriye ulaştırabilir; bu teknolojiye sahip olmayanlar ise, sütün ekşime süresinden önce müşteriye ulaştırmak zorundadır. İşletme sahibi bin bir dert ile temin ettiği sütü, müşteri bulma meşakkatini de üstlenerek ürününü sunmak ister.

 

Hiç birimiz ekşi süt içmek istemeyiz. Bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlarımızın da kaliteli süt içme ve süte ulaşma hakkı olmalıdır. Sütün bozulmadan müşteriye yani tüketiciye ulaştırılması temel gayedir. İşletmelerin de gelişmesi kapasitelerini arttırabilmesi için ürününü satmaları, mümkün olduğu kadar da az fire vermesi gereklidir. İşte bu sorunlara büyük bir katkı sunan pastörize süt teknolojisi ve UHT teknolojisi sütün uzun bir süre bozulmadan muhafaza edilerek dünyanın bir ucundan diğer ucuna taşınabilmesine olanak sağlamıştır. Hatırlıyorum bir dönemler Türkiye İsrail’den süt alırdı. Marketlerde Kibbutz Yotvata’da  üretilen paketlenmiş süt satılırdı. Orta Doğuda üretilen süt Türkiye’ye kadar gelip başkentlilerin soframına sağlıklı bir şekilde ulaştırılabilirdi. Şimdi ise badem sütü, soya sütü Hollanda’dan ve Amerika Birleşik Devletlerinden geliyor raflarımıza ulaşıyor. Çoğumuzun böyle bir teknolojiden haberi bile olmadığı gibi, büyük bir kısımız da bu ürünleri düzenli tüketebilecek bütçeye ve bilince haiz değil. Yanılmıyorsam Türkiye’de üniversitelerde bitkisel süt üretim metotları üzerine de bir strateji, araştırma ya da eğitim programı yok.

 

Günümüzde ‘Ultra High Temprature’ ifadesinin baş harfleri ile kısaltılmış olan UHT teknolojisini sütün içinde bulunan tüm canlıları yok etmesi nedeni ile suçlayan, yararlı mikro organizmaları almamızı da engelleyen bir teknoloji olarak yansıtan görüşler ortaya çıkıverdi. (Hâlbuki evde çiğ sütü evde uzun uzun, metal kaşıkla karıştırarak kaynatırken de içindeki canlılar ölüyor.) Üstüne üstük gıda katkı maddelerinin de kullanılarak artan kanser vakalarının sebebi ile ilişkilendirildi. Bilgi karmaşası içerisinde kalan tüketici ne yapacağını bilemez halde, bir anda köy sütçülerinin peşine düşüverdi.  Köy sütçülerini denetlemekte yeterli görevlisi olmayan otorite ise, oldukça güç durumda kaldı. Tüketici bir anda gıda güvenliği sorunları ile baş başa kaldı. Köydeki hayvanından sağdığı sütü güğümüne koyan üretici, kalabalık kent merkezlerine kadar ulaştı. Sağdığı sütün güğümü ne kadar temizdi? Güğüme aktarırken içine süt dışı materyaller girdi mi? Sağılan hayvan sağlıklı mıydı? Güğümden plastik poşete giren sütteki plastik poşet temiz miydi? Ve bunun gibi bir düzine sorun bir anda göz ardı edildi ve tamamen köydeki sütçüye güven esaslı alışveriş yapılır hale gelindi.

 

Değerli okur; hesap sorulabilir, hukuk mücadelesi verebileceğiniz, muhataptınız olduğunu yasal yol ile ispat edebileceğiniz ürünleri tercih ediniz. Fiş alınız.

 

-Üretici üretir üretim esnasında uyması gereken kurallar vardır.

 

-Üretici ham ürünü alıcıya verir. Aracı ürünü temin eder. İşleme tesisine ulaştırana kadar uyması gereken kurallar vardır.

 

-Isıl işlem uygulanır. Satışa hazırlanır. Isıl işlem ve paketleme esnasında uyulması gereken kurallar vardır.

 

-Markette rafa çıkar. Rafta kalma süresi ile ilgili kurallar vardır.

 

-Sofraya ulaşır. Tüketim esnasında uyulması gereken kurallar vardır.

 

Tüm bu işlemler denetim altında olduğu zaman ancak güvenli gıdaya ulaşılabilir. Zincirin tüm aşamalarında denetim önemlidir. Zincirin halkalarını ortadan kaldırmak güvenli gıdaya ulaşacağınız anlamı taşımaz. Yani sütü inekten sağıp, bardakta sofraya bile getirmeden sağdığınız hayvanın yanında içseniz bile, sütün daha güvenli olduğu anlamı taşımazSütün oluşum sürecinde hayvanın yaşam koşulları sıhhî değilse, sağım koşulları uygun değilse, sağlıklı süte ulaştığınız anlamı taşımaz.

 

14 Şubat 2000 tarihli 23964 sayılı resmi gazetenin 27. Sayfasında belirtilen ‘Türk Gıda kodeksi çiğ süt ve ısıl işlem görmüş içme sütleri tebliği’ konu ile derin bilgi sahibi olmak isteyenler için önemli bir kaynak ve dayanaktır. Lütfen kendinize ve çevrenize bir iyilik yapıp salgın sürecinde okumaya fırsatımız varken uygun bir zamanınızda bir defa okuyunuz. Daha güvenli gıdaya ulaşmanın, bu coğrafyada yaşayan her yurttaşın hakkı olduğunu düşünüyorum.

 

Yani ben, meslektaşlarımızla olan bu tartışmada, sütümüz ekşimesin diyenlerdenim. Kızan kızsın küsen küssün.

 

Yaşadığınız sorunları http://www.alo174.gov.tr/ adresinden bildiriniz.Ayrıca THD (Tüketici Hakları Derneği) http://www.tuketicihaklari.org.tr/ adresini ziyaret ediniz sorularınızı [email protected] adresine ulaştırınız.

 

Esen kalınız...

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ruhsar YANMAZ 25 Mayıs 2021 10:46

    Üretiyoruz güzel de, ziyan ettiğimiz ürettiğimizden çok. Kaybetme aşaması çok tarımsal ürünlerin. Emek zaman, para boşa gitmesin. Ekşitmeyelim sütleri. Parmağımızla mayalamayalım.

  • Tüzin Güvenli 24 Mayıs 2021 09:51

    Çok aydınlatıcı bir paylaşım.Teşekkürler Hakan bey