Tabutluk

Birkaç gündür Türkiye’nin gündemine oturan beyaz önlüklü katiller! 
Yaşama hakları ellerinden alınan bebekler, hepimizi derinden üzüp son derece etkiledi. Sağlıkçıların meslek etiği ve amacı öldürmek değil yaşatmaktır bu anlamda sevgimiz ve güvenimiz her zaman üst seviyede olmuştur. Ancak; maalesef her çalışan aynı ahlaka, vicdana ve meslek etiğine sahip değil!

 

Nedir bu herkesi ürküten ve derinden üzen olay?


İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle birlikte hareket edip, suç ortaklığı yaparak bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ettiren çete, görüntüde profesyonel imaj yaratıyordu. Birçok bebeğin ölümüne de neden olan çete üyelerinden 22’si tutuklandı, aynı suçu işleyen hastaneler de kapatıldı. Çete, yoğun bakım ihtiyacı olan ve olmayan bebekleri, anlaşmalı hastanelere yönlendiriyordu, gereğinden fazla yoğun bakımda tutuyordu, bu şekilde her bebek için günlük 7 ila 8 bin lira ve hatta daha üzeri ücretler alıyordu. Bu leşçiller sistemi, SGK ve acılı aileleri dolandırmak üzere kurmuşlar, hem insanların parasını alıyor hemde bebeklerin yaşama hakları ellerinden alınıyordu. Bu leşçiller ayrıca, usulsüz bir şekilde hastanedeki ilaçları satarak maddi kazanç elde ediyordu.

 

Mezar böceklerinin lideri kim?

 

Çetenin lideri doktor Fırat Sarı isimli şahıs kayıtlarda Medisense isimli Sağlık Hizmetleri Şirketi'nin sahibi olarak görülen katil, İstanbul’daki bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerini bu çetenin alanını biraz daha genişletebilmek için kiralamış, bu ünitelerde çoğunun kendisini “doktor” olarak tanıtan hemşirelere görev vermişti.


Sorgusu sırasında Fırat Sarı'nın PKK denen utanç kaynağı ile bağlantısı nedeniyle geçmişte yargılandığı ortaya çıktı. Bu şahıs, ifadesinde suçlamaları reddetti, ancak tüm suç ortakları yaptıkları usulsüzlükleri itiraf edip, her şeyi çete lideri Fırat Sarı isimli şahısın yönlendirmeleri ile yaptıklarını ifadelerinde belirttiler. 

 

Vicdanı ile cüzdanı yer değişenlerin şimdilik ifadeleri, kendilerini kurtarmak için suçu liderlerine atmak. Her şeyin prosedüre uygun olduğunu savunup, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini söyleyen Fırat Sarı, “Tıp fakültesinde okuduğum zaman PKK örgüt üyeliğinden hüküm giyerek 5 yıl civarı cezaevinde yattım. Medisense Sağlık Hizmetlerini yaklaşık 7-8 yıl önce kurdum. Yüzde 100 hisseli sahibiyim” dedi. 

 

Bu durum herkesin sağlık çalışanlarına olan güvenini ciddi ölçüde zedeledi, hastanelerin, yoğun bakım ünitelerinin, orda çalışan kişilerin tedavi görenlere olan davranışı, uyguladığı tedaviler, hastanelere yönlendirmeyi yapan birimler daha birçok birimin gözlem altında tutulması gerektiğini gördük.


Bu gibi vatan haini, çete, katil ve herhangi suçu işleyen ahlak ve vicdan tanımazlar var ise bu ülkede işini layıkıyla ve tam anlamı ile yapan, emniyet güçlerimiz ve savcılarımızda var gerekli cezayı vermek için büyük çaba sarf ediyorlar ama umarız ki cezalar en üst sınırdan olur. 

 

Hastanelerimiz, ambulanslarımız, yoğun bakım ünitelerimiz ve buralara yönlendirme yapan birimler kurulacak farklı bir birim tarafından 7/24 sesli ve görüntülü gözlem altında tutulmalıdır.Tek inancımız şu an için sayın yetkililerimizin en ağır cezaları vermeleridir.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.