''Ali'yi gördüm meşede
Kırk mum yanar bir şişede
Yedi iklim, dört köşede
Ali'yi gördüm Ali'yi''
Kul Himmet'i hayır ile yaddan sonra devam edelim...dört köşe, dört yön...yedi iklim de bütün dünya...
Şöyle efendim...milattan sonraki ikinci asırda, bilinen dünya Çin ile Portekiz arası...Batlamyus coğrafyasında, işte o bilinen dünya yedi bölgeye ayrılır...anlaşıldığı üzere iklim, bölge demek...coğrafi bölge...
Uzun asırlar boyunca da iklim, bölge karşılığı olarak kullanılır...Batlamyus'un tasnifine uyulmadan da...
Hatırlayınız lütfen...Yıldırım Bayezid'e, dönemin Abbasi Halifesi tarafından verilen ünvan ''Sultan-ı İklim-i Rum''dur...Rum bölgesinin sultanı...
O da değişiyor tabii...Yıldırım'dan üç asır önce ''İklim-i Rum'' Malazgirt'in batısı...vardı ya hani...gün doğmadan evvel iklim-i Rum'a...
...
İklimin o anlamı çok geride kaldı...artık iklim, bir bölgede uzun yıllar boyunca değişmeyen yahut önemli değişiklikler göstermeyen hava şartları anlamında kullanılıyor...
Daha da kısaltarak, hava şartları anlamında kullanımı da yaygınlaşıyor...
En kısa anlamı rağbet görmeye başladığında artık siyasi iklim, sosyal iklim gibi tamlamalar da dilimize yerleşti...
Elbette, siyasi iklim denildiğinde siyasi havayı, sosyal iklim denildiğinde toplumdaki havayı anlıyoruz...
Malum açılım ile ilgili bir şeyler daha söyleyebilmem için bu tarifler hakkında bildiklerimi söylemem gerekiyordu...anlayışınıza sığınıyorum...
Yine anlayışınıza sığınarak, belki bir de açı ve grad hakkında bir paylaşım yaparım...