Yeni Ekonomi Programı ve Türkiye’nin ekonomi hikâyesi

2018 yılının başından bu yana ticaret savaşlarının yarattığı gerilimle beraber küresel ekonomi birden fazla gelişmeye ev sahipliği yapmış bulunuyor. Bu durum bir taraftan dünya ekonomilerine yönelik risk ve belirsizlikleri artırırken diğer taraftan da ülkelerin küresel finans sisteminin geleceği konusunda yeni yön arayışlarına girmesine sebep oluyor.

 

Bu konjonktür geçtiğimiz aylarda Türkiye ekonomisine yönelik yaşanan saldırılar ve uygulanan ekonomik yaptırımlar göz önünde bulundurulduğunda küresel ekonominin geleceğine yönelik tehditlerin her geçen gün artış eğiliminde olduğunu ve bu durumda özellikle gelişmekte olan ülkelerin kendilerini güvence altına almak adına güçlü ve sağlam bir yapıya bürünmek zorunda olduğunun işaretçisidir.

 

Bu kapsamda geçtiğimiz hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) Türkiye ekonomisine yönelik bir taraftan temel makro ekonomik göstergelerle ilgili yeni tahminleri verirken diğer taraftan da yeni ekonomi hikayesi için bir yol haritası sunmuş oldu.

 

Peki, yeni ekonomi hikayesinde öne çıkan hususlar nelerdir?

 

BÜYÜME VE CARİ AÇIK ARASINDA TERCİH OLMAMASI

 

Önümüzdeki süreç, bir taraftan cari açığın azaltılmasını hedef alırken diğer taraftan da cari açığın azaltıldığı bu ortamda üretimin artırılmasını öngörüyor. Yani öncelikle yüksek ithalat kaynaklı dış finansman ihtiyacında azalmaya gidilecek.

 

Ancak ithalatta gidilen bu sınırlamanın elbette üretimimizi olumsuz anlamda etkilemesine izin verilmeyecek. 2012 yılında yaşanan gaz -fren tartışmalarını göz önünde bulundurursak yeniden cari açık ve büyüme arasında tercih yapmak zorunda kalmamak ve büyürken cari açığın artmaması için programda da belirtildiği gibi belli alanlarda bir an önce üretime geçilmesi gerekiyor.

Bu konuda en temel önceliklerimiz ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine teçhizat gibi alanlarda dışarıya olan bağımlılığımızı azaltmaktır.

 

DIŞ FİNANSMAN İHTİYACININ AZALTILMASI

 

Bilindiği üzere dış finansman ihtiyacının en büyük sebeplerinden birini yeteri kadar tasarrufa sahip olmamak oluşturuyor.

 

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı finansal kırılganlıkları tekrar yaşamaması, kur hareketlilikleri üzerinden manipülasyonlara ve yüksek faiz ödemelerine maruz kalmaması, özel sektörün üretimde rekabet gücünü kaybetmemesi ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimlerini tehdit aracı olarak kullanamaması için ekonomi güvenliğinin anahtarı olan tasarruflara bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

 

Dolayısıyla Yeni Ekonomi Programı’nda da öngörüldüğü üzere önümüzdeki süreçte kamuda yapılması planlanan tüm tasarruflar, hane halklarından reel sektöre kadar ekonominin tüm aktörleri için teşvik unsuru olmalıdır.

 

Bugün bu program ile dış finansmana olan bağımlılığı azaltma konusunda güçlü adımlar atıldığını görmekteyiz. Bu aynı zamanda oluşacak yüksek enflasyon ve kur hareketliliği için de önleyici önemli bir hamledir.

 

MALİ DİSİPLİNDE SÜREKLİLİK

 

Türkiye son yıllarda mali disiplin konusunda sergilediği üstün performansla başta bütçe açığı ve kamu borcunun GSYH içindeki payının düşük kalması sayesinde 2008 küresel ekonomik krizi gibi dünya ekonomilerinde büyük tahribatlara yer veren bir olayın etkilerini kısa sürede bertaraf etti. Son dönemlerde yaşanılan kur hareketliliğinden etkilenmemesinin de arkasındaki en temel güç şüphesiz kamu maliyesindeki sağlam yapısıdır.

 

Bu nedenle açıklanan YEP’te kamu maliyesinde süreklilik olmazsa olmazlardan. Ayrıca programın temel kavramları arasında yer alan “disiplin” kelimesinin kamu maliyesiyle adeta özdeşleşmiş durumda olduğunun da altına çizmek gerek.

 

YAPISAL REFORMLARIN GEREKLİLİĞİ

 

Türkiye bir taraftan yerli üretimin artırılması diğer taraftan üretim için gerekli girdilerin yurtiçinde sağlanması konusunda hayata geçecek reformlarla hem dışa bağımlılığı azaltacak hem de üretimi yani GSYH’yi artıracaktır.

 

Ayrıca, üretim için gerekli kaynağın yer aldığı finansal alanda yapısal reformlara devam edilmesi Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı dayanıklılığını artıracaktır.

 

PROGRAMIN TAKİBİ VE İZLENİLMESİ

 

Şimdi sıra hazırlanan Yeni Ekonomi Programı’nın uygulanmasında. Reformların hayata geçmesi ve hedeflenen makro ekonomik göstergelere ulaşmak için programın etkinliğinin takip edilecek olması, programın başarıya ulaşmasındaki en temel etkendir.

 

Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) yazılacak yeni başarı öyküsünün başlangıcı olması dileğiyle.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.