Yüce Türk Ulusu’nun Zafer Bayramı Kutlu Olsun…

Türk Milleti top yekün birlik ve beraberlik içerisinde Gazi Mustafa Kemal Paşa’ın (Atatürk) önderliğinde, işgal altındaki Anadolu’nun düşman güçlerinden kurtarılması için Dumlupınar’da “işareti namus parolası vatan” diye 26 Ağustos 1922 günü yaktığı çoban ateşi ile başlattığı Büyük Taarruzun sonucu olarak 30 Ağustos 1922 günü Anadolumuz mütecaviz düşman işgalinden kurtarıldığı kutlu gündür…

 

Bugünlerde, ülkemizde emperyalistlerin yönlendirmesiyle Türkiye Cumhuriyetinin varlığından rahatsız olan mankurtlaşmış satılmışlara karşı bakınız Falih Rıfkı Atay, 30 Ağustos 1922 günkü kutlanan zaferin kazanımlarımızı şöyle özetlemiş… “Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu batının pençesinden, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak unutmayalım 30 Ağustos 1922 de mütecaviz düşmanın işgaline son verdiğimiz kutlu Zafere borçluyuz.’’ Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğünde Bağımsız devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyet'inin ebed müddet varlığının devam etmesi için Türk Milletine ve onun evlatları olan gençlere şöyle hitap etmiştir…

 

 “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir...

 

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır...

 

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir...

 

İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler...

 

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir...

 

Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleket dahilinde, gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde olanlar olabilir... Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir...

 

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur! Ne mutlu Türküm diyene ” diyerek noktayı koymuştur...

 

Bu cennet vatanı Türk Milletine ebed müddet emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde tazim ile eğilerek saygıyla yad ediyorum...

 

Yüce Türk Milleti’nin yüreğinde kor ateşiyle taçlanan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 101. Yılı kutlu olsun.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.