Çocuk susar sen susma!

Yaklaşık 15 gün kadar önce Erzurum’da 5 öz kızına yıllarca cinsel istismarda bulunan sapığın tutuklandığı haberini hepimiz okuduk. Bir çocuk adına, insanlık adına,inandığım tüm değerler adına,Erzurum adına çok üzüldüm ve utandım.

 

Peki utanması gereken bizler miydik?

 

Sadece Erzurum’da değil birçok ilde, köyde bu ahlaksızlık, vicdansızlık, sapıklık halen devam ediyor. Fiziksel, duygusal, cinsel olarak en yakınları tarafından istismar ediliyor. Baba, abi, amca veya komşusu tarafından.

 

Çocuğa istismarda bulunan sapıklarda yoğun aşağılık duygularına sahip, kendilerini işe yaramaz, değersiz, yetersiz, kimse tarafından sevilmeyen, önemsenmeyen olarak gören kişilerdir. Çocuklar yapılan davranışı sevgi ve sevilme şekli olarak sandığından ve sapığında çocuğun bu durumu anlamadığını bilip karşı koyamadığından ya da tamamen ahlaksız olduğundan bunu uygular.  Yapılan şeyin yanlış olduğunu anlayan çocuklar korkuyorlar ve psikolojileri bozuluyor. Aile bireylerinden bu duruma şahit olan kardeşler, anne ya da akraba bu duruma susuyor. Yeri geldiğinde dinden imandan söz eden Müslümanlar bu durumları görüp şahit oldukları halde susuyorlar. 

 

Hangi dinde var?  Bu nasıl vicdan! Küçücük bir bedene yapılanı görüp, duyup şahit olmak ve susmayı mı öğretiyor dinimiz. Hangi dine mensup olunur ise olunsun veya engel olmak duyurmak insanlık görevidir. İstismarın ekonomik durumla,eğitimsizlik ile hiçbir ilgisi yok bu tamamen sapıklıktır. Halen devam ettiğine göre verilen cezalar caydırıcı değil!

 

Bir çocuk bedenine yapılacak en büyük zalimlik, ahlaksızlık, vicdansızlık onu istismar etmektir. Bu durum her yaş grubundaki insanı tehdit eden toplumsal sorundur. Cinsel istismara uğrayan çocuklarda tekrarlayıcı, rahatsız eden düşünceler, olayla ilgili kabuslar, uyumada, odaklanmada güçlük, ya da bu durumu rüyasında göreceğini düşünüp uyumak istememesi, öfke patlamaları, içe kapanma, yanlızlık isteği davranışları görülür. Bu duruma şahit olan her kim ise bir bedene sapıklık eden şahıs için gizli şahit olarak isminiz dahi geçmeden şikayet edebilir, çocuğu kurtara bilirsiniz. Bu gibi durumlarda çocuk devlet koruması altına alınır. Bu kadar taciz, tecavuz, artmış iken ve bu küçücük çocuklara kadar yapılıyor iken neden okullarda çocuklara bununla ilgili tekrar eden eğitimler verilmiyor?

 

Bedenime kim dokunabilir. Babam, annem, abim, kardeşim, akrabam, öğretmenim ya da bir yabancı ne kadar dokuna bilir? Ne yapmam gerekir gibi bilgilendirmeler yapılması gerektiğini düşünüyorum umarım bununla ilgili proje başlar ve yer alırım.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.